skip to Main Content
BİZİ ARAYIN +90 272 213 49 50

matufiyet şartı

Afyon avukat bürosu “Matufiyet kelime anlamı olarak, “yöneliklik, yönelmiş olmaklık” olarak tarif edilmektedir. Özellikle kişilik haklarına saldırı nedeniyle tazminat istemini içeren davalarda söz konusu olan matufiyet şartı, açıkça kanunda yer almamakla birlikte, Yargıtay içtihatlarıyla hukukumuza girmiştir. Matufiyet şartı içtihatlarda adı, sanı, kimliği belli olmasa da ona yöneldiği konusunda kuşku bırakmayacak şekilde ithamlara, yönelimlere yer veren ifadeler olarak kabul edilmektedir.”Matufiyet yargısal kararlarda yayın ile şeref ve haysiyetine veya özel yaşamına dolayısıyla kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu iddia eden yönünden varlığı aranan önemli bir koşul olarak tarif edilmiş, matufiyetin varlığını kabul için o yayında veya konuşmada, ya kişinin adından açıkça söz edilmesi ya da konumunun, sıfatının gösterilmesi veya bunlardan söz edilmese dahi yayın içeriğinden bu kişinin amaçlandığı, sözlerin ona yönelik olduğunun anlaşılması veya anlaşılabilir olması şartları aranmıştır.Hukuka aykırı eylemde bulunan kişi mağdurun ismini açıkça belirtmemiş veya isnat ettiği fiili üstü kapalı bir biçimde geçiştirmişse, isnadın mahiyetinde ve mağdurun şahsına matufiyetinde tereddüt edilmeyecek derecede karineler varsa, hem isim zikredilmiş, hem de hakaret vaki olmuş sayılır (Hukuk Genel Kurulu 16/09/2015 gün ve 2014/4-85 E 2015/1774 K- 07/07/2010 gün ve 2010/4-377 E 2010/365 K).”4. Hukuk Dairesi 2016/2955 E. , 2017/8684 K.”İçtihat Metni”MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar … ve … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 14/04/2015 gününde verilen dilekçe ile internet yoluyla kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, internet yoluyla kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, … TV’de 08/01/2015 tarihinde yayınlanan, davacılardan …’ın sunucu, diğer davacı … ile dava dışı …ve dava dışı … …’nun konuk olduğu “… ” isimli programın yayınlandığı esnada davalı tarafından sosyal paylaşım ağı olan … aracılığıyla davacıların programda konuştukları konularla ilgili paylaşım yapıldığını, davalının paylaşımları nedeniyle davacıların kişilik haklarının ihlal edildiğini belirterek uğradığı manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalı hesabından yapılan “… TV adlı kanalda dört p… Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanına hakaret ediyor” şeklindeki paylaşımın eleştiri sınırı ötesine geçtiği, bu nedenle davacıların kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Matufiyet kelime anlamı olarak, “yöneliklik, yönelmiş olmaklık” olarak tarif edilmektedir. Özellikle kişilik haklarına saldırı nedeniyle tazminat istemini içeren davalarda söz konusu olan matufiyet şartı, açıkça kanunda yer almamakla birlikte, Yargıtay içtihatlarıyla hukukumuza girmiştir. Matufiyet şartı içtihatlarda adı, sanı, kimliği belli olmasa da ona yöneldiği konusunda kuşku bırakmayacak şekilde ithamlara, yönelimlere yer veren ifadeler olarak kabul edilmektedir.Matufiyet yargısal kararlarda yayın ile şeref ve haysiyetine veya özel yaşamına dolayısıyla kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu iddia eden yönünden varlığı aranan önemli bir koşul olarak tarif edilmiş, matufiyetin varlığını kabul için o yayında veya konuşmada, ya kişinin adından açıkça söz edilmesi ya da konumunun, sıfatının gösterilmesi veya bunlardan söz edilmese dahi yayın içeriğinden bu kişinin amaçlandığı, sözlerin ona yönelik olduğunun anlaşılması veya anlaşılabilir olması şartları aranmıştır.Hukuka aykırı eylemde bulunan kişi mağdurun ismini açıkça belirtmemiş veya isnat ettiği fiili üstü kapalı bir biçimde geçiştirmişse, isnadın mahiyetinde ve mağdurun şahsına matufiyetinde tereddüt edilmeyecek derecede karineler varsa, hem isim zikredilmiş, hem de hakaret vaki olmuş sayılır (Hukuk Genel Kurulu 16/09/2015 gün ve 2014/4-85 E 2015/1774 K- 07/07/2010 gün ve 2010/4-377 E 2010/365 K).Bu ilke ve açıklamalar kapsamında; somut olayda, davalının sosyal paylaşım ağı … hesabı üzerinden yazdığı ifadelerde, ortalama bir kişinin davalının sözlerini gördüğü anda sözlerin muhatabının davacılar olduğunu anlayamayacağı görülmüştür. Bu durumda davalının ifadelerinin davacılara matuf olmadığının kabulü gerekir.O halde, internet yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin davanın, matufiyet unsuru gerçekleşmediğinden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/12/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

 internet yoluyla kişilik haklarının ihlali
matufiyet şartı

boşanma davası

www.facebook.com/cankayakurthukuk

www.instagram.com/cankayakurthukuk/