skip to Main Content
BİZİ ARAYIN +90 272 213 49 50

Kamulaştırmasız el atma tazminatı

Kamulaştırmasız el atma tazminatı nedir? Kamulaştırmasız el atma halinde açılabilecek davalar nelerdir? Kamulaştırmasız el atılan yerden bir hak iddia edilebilir mi?

Kamulaştırmasız el atma nedir?


Kamulaştırmasız el atma; “Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması” dır. Özetle, kamulaştırmasız el atma, idarenin hukuka aykırı olarak gerçekleştirdiği hukuki,fiili el atmaların ve idari işlemlerin tümünü kapsayan haksız fiillerdir.


Kamulaştırmasız el atmanın unsurları


-Yetkili ve görevli idarece özel mülkiyet olan taşınmaza el atılması
-İdare tarafından kamulaştırma yapılmaksızın taşınmaza el konulması
-İdarenin taşınmaza sahiplenmek maksadıyla sürekli ve kalıcı olarak el koyması
-Kamu yararı amacıyla el atma işleminin yapılması
-El atmanın hukuka aykırı olması


Fiili el atma


İdarece, özel mülkiyette yer alan taşınmaza kasti ya da kasti olmayarak kamulaştırmanın usul ve esaslarına aykırı bir biçimde bir bedel ödemeden gerçekleşen fiilen işgale fiili el atma denmektedir. Fiili el atma halinde idarenin sahiplenmek maksadıyla sürekli ve kalıcı olarak el koyması önemlidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24.12.2014 tarihli, 2013/5-2229 E. ve 2014/1097 K. sayılı kararında da “Kamulaştırmasız el atma olgusunun kabul edilebilmesi için kamulaştırma ile el atma yetkisi kendisine tanınmış olan idarenin taşınmaza fiilen el atmış olması gerekir. ” ifadelerine yer verilmiştir.


Hukuki el atma


Kanunun verdiği yetki dayanak alınarak, idarece uzun yıllarca engelleme gerçekleştirilerek, mülkiyet hakkının kullanımına ve taşınmaza müdahalede bulunulmasına hukuki el atma adı verilmektedir. Hukuki el atmanın özünde, imar planları neticesinde üzerinde tasarrufun kısıtlandığı taşınmazlar bulunmaktadır

Kamulaştırmasız el atma tazminatı


Dava açmadan önce idareye başvuru şartı:

ÖZÜ: Kamulaştırmasız el atma davalarında idareye başvuru şartı-30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen Geçici 6.maddede öngörülen uzlaşma yoluna gitmek üzere ilgili idareye başvuru şartı yerine getirilmeden dava açıldığı anlaşıldığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemleri Kanununun 155/2.maddesinin 1.cümlesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir
T.C.
YARGITAY

  1. HUKUK DAİRESİ
    E. 2013/2176
    K. 2013/5886
    T. 9.4.2013
    DAVA : Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı taşınmaz bedelinin tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde;mülkiyeti müvekkiline ait taşınmaz mala kamulaştırmasız el attığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla bedeline hükmedilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen Geçici 6.madde ve 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılıYasa ile 2942 sayılı yasaya eklenen Geçici 2.maddede; Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, malik tarafından mülkiyet hakkına dayanılarak ilgili idareden zararın giderilmesini isteyebileceği belirtilip buna ilişkin düzenlemeler getirilmiştir.
    Yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre; malik olan kişiler taşınmazlarına fiilen el konulması nedeniyle istedikleri tazminat şeklini belirterek ( nakti ödeme, idareye ait taşınmazın trampası, idareye ait taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak tanınması veya imar mevzuatı çerçevesinde başka bir yerde imar hakkı kullandırılması ) öncelikle idare ile uzlaşma yoluna başvurması, idarenin de kanunda belirtilen esaslar dahilinde oluşturulan kıymet takdir komisyonu marifetiyle taşınmazın el koyma tarihindeki nitelikleri esas alınmak suretiyle idareye müracaat tarihindeki değerini tespit ettirmesi, müracaat tarihinden en geç 6 ay içerisinde 7201 sayılı Kanun hükümleri kapsamında bir tebligat ile talep sahibini uzlaşma görüşmelerine davet etmesi öngörülmüştür.
    Müracaat tarihinden itibaren 6 ay içerisinde talep sahibinin hiç uzlaşmaya çağrılmaması, uzlaşma görüşmelerine başlandıktan sonra 6 ay içerisinde sonuçlandırılmaması durumunda, bu tarihtlerden itibaren 3 aylık süre içerisinde mahkemede dava açılması gerekmektedir.
    Yapılan yasal düzenlemelere göre uzlaşmak için idareye başvuru hususunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114.maddesi kapsamında sonradan giderilemeyecek bir dava şartı ve getirilen 3 aylık sürenin de hak düşürücü bir süre olduğu görülmektedir. Nitekim uzlaşmak için idareye başvurma hususunun dava şartı olarak öngörülmesi ve 3 aylık süre tanınmasına ilişkin getirilen düzenlemelerin hak arama özgürlüğüne ve mülkiyet hakkının kullanımına engel olduğu gerekçesiyle iptali istenilmiş, Anayasa Mahkemesinin 01.11.2012 gün 2010/83-2012/169 sayılı kararında “… Anayasa’nın 36.maddesinde, hak arama özgürlüğü için herhangi bir sınırlama nedeni öngörülmemiş olmakla birlikte, bunun hiçbir şekilde sınırlandırılması mümkün olmayan mutlak bir hak olduğu söylenemez.Dava açma hakkının kapsamına ve kullanım koşullarına ilişkin bir kısım düzenlemelerin hak arama özgürlüğünün doğasından kaynaklanan sınırlarıortaya koyan ve hakkın norm alanını belirleyen kurallar olduğu açıktır. Anayasa’nın 13.maddesine göre temek hak ve özgürlüklere yönelik sınırlamalar hak ve özgürlüklerin özlerine dokunamaz. Hak arama özgürlüğümümkün olan en geniş şekilde güvence altına alınmalıdır.Diğer taraftan hukuki işlem ve kuralların sürekli dava tehdidi altında bulunması hukuk devletinin unsurları olan hukuki istikrar ve hukuki güvenlik ilkeleriyle bağdaşmaz.Bu nedenle hak arama özgürlüğü ile hukuki istikrar ve hukuki güvenlik arasında makul bir denge gözetilmelidir. Hem dava açmadan önce idareye başvuruda bulunmak zorunda olması hem de uzlaşmazlıkla sonuçlanması halinde dava açmak için getirilen 3 aylık sürenin hak arama hürriyetine ölçüsüz bir müdahale, hak aramayı aşırı derecede zorlaştıran ya da ortadan kaldıran, dolayısıyla hakkın özüne dokunanbir sınırlama olmadığı açıktır.” gerekçeleri ile yasal düzenlemelerin iptal taleplerini red etmiş, böylece uzlaşma yoluna gidilmesini zorunlu bir unsur, uzlaşmazlık tutanağının tanzim edildiği ya da altı aylık süre uzlaşmaya davet olmaksızın sona ermesi halinde bu tarihten itibaren işleyecek ve üç aylık süre de dava açılmasında hak düşürücü süre olarak benimsenmiştir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafça; 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen Geçici 6.maddede öngörülen uzlaşma yoluna gitmek üzere ilgili idareye başvuru şartı yerine getirilmeden dava açıldığı anlaşıldığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemleri Kanununun 155/2.maddesinin 1.cümlesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görüşmemiştir.
    SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince, BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi

Kamulaştırmasız el atma tazminatı

Açılabilecek Davalar


1.El atmanın önlenmesi davası


Zamanaşımına tabii değildir, sonradan bedel davasına dönüştürülebilir, bilirkişi tespiti önemlidir.

2.Kamulaştırmasız El Atılan Taşınmaz Bedelinin Tahsili


Taşınmazına idare tarafından haksız olarak el atılan malik, açacağı bedel davasıyla, taşınmazının mülkiyetine karşılık idareden bir bedel isteyebilmektedir. Bedel davasının davacısı el konulan yerin maliki veya onun mirasçılarıdır.


3.Kamulaştırmasız El Atılan Taşınmaz Nedeniyle Tazminat Davası


Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan davalarda, zarar; maddi, fiili zarar ve mahrum kalınan kardan ibaret olmaktadır. Bu dava zamanaşımı bakımından haksız fiil zamanaşımına tabidir. TBK’da düzenlenen haksız fiil zamanaşımı hükümlerine göre tazminat talebi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğramaktadır. İdare çoğu zaman bütün mirasçılara ve ilgililere tebligatları Tebligat Kanununa ve o dönemki Kamulaştırma Kanununa uygun yapmamakta çoğu davada bu nedenle süresinde ikame edilebilmektedir. Bu nedenle zaten 10 yıl geçti dava açmayayım mantığıyla hareket etmenin mantığı yoktur.


4.Kamulaştırmasız El Atılan Taşınmazın Haksız Kullanımı Nedeniyle Ecrimisil Davası


T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2011/11463 K. 2011/16600 T. 27.10.2011: “T.M.K.995 inci maddeye göre ve 8.3.1950 gün ve 22/4 Sayılı YİBK. Kabul edildiği gibi; başkasının taşınmazını haksız olarak kullanmış olan kötüniyetli kimse, o taşınmazı haksız olarak elinde tutmuş olmasından doğan zararları ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği semereleri tazminle yükümlüdür. Zira, işgal zararı; gelir getirebilecek bir yerin haksız işgali sebebiyle malikin o yerden olağan biçimde yararlanmaması yüzünden mal varlığındaki artışa engel olmaktır. Bu engel olmanın sağladığı mal varlığına girmeyen çoğalma en az kira en çoğu da tam gelir yoksunluğu olarak değişebilir. Tazminatın amacı, el atma olmasaydı malikin mal varlığı ne durumda olacak idiyse o durumun sağlanmasıdır.
Ecrimisile hükmedilebilmesi için, taşınmaz üzerinde bina vs. Bulunması şart olmayıp, taşınmazın kullanma biçiminin de önemi yoktur. O kadar ki, haksız olarak kullanılan taşınmazın ekonomik tahsis amacı itibariyle gelir getirmeye örgütlenmemiş olması dahi sonuca etkili görülmemiştir.”
Lakin şu da var, uygulamada ecrimisil olası kira bedeli üzerinden hesaplanmakta, mahkeme kiraya vermeye engel durum olmadığından zarar yoktur gibi bir mantık yürütebilir.

Ecrimisil talebinde, 5 yıllık zamanaşımı süresini benimsemektedir.


Uygulamada çoğu zaman, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası, el atmaya dayalı müdahalenin meni, ecri misil ve bedel davalarıyla birlikte ikame edilmektedir.

Afyon avukat büroları arasında bulunan Çankaya&Kurt Hukuk Bürosu Kamulaştırmasız el atma tazminatı hususunda da hizmet vermektedir. İletişim:

www.instagram.com/afyonavukatckhukuk/

www.facebook.com/cankayakurthukuk

Kamulaştırmasız el atma