skip to Main Content
BİZİ ARAYIN +90 272 213 49 50

Afyon ziynet eşyası

Afyon ziynet eşyası kime aittir? Altınların hepsi kadına mı verilir? Boşanmada ziynet eşyası ve bağıştan rücu nasıl gerçekleşir?

Giriş

“Kadına Özgü” ziynet eşyaları, eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun, kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir . Aksi halde, eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Burada mühim olan şeyler aksine bir anlaşma ve yerel adetin olup olmadığı mevzusudur. Yani erkeğe takılan ziynetler ve paraların da aksi kanıtlanmadığı müddetçe kadına ait olduğu kabulü vardır. Söz konusu ziynet eşyasının ( altın vs. ) evlenme sebebiyle gerek ailelerce ve gerek yakınlarca kadına geleceğinin güvencesi olarak takıldığı kabul edildiğinden emaneten ( geçici olarak ) takıldığı konusunda kadının bir kabulü olmadığı sürece genel kural kabul edilecektir

Ömer Uğur Gençcan’ın Konu Hakkındaki Görüşleri

DÜĞÜNDE TAKILANLARDA GELİNEN SON NOKTA/PAYLAŞIM ŞEKLİ

SOSYAL MEDYA MAKALESİ

Yazan: Ömer Uğur GENÇCAN

1- Kadına takılan “HER TÜRLÜ EKONOMİK DEĞERİ OLAN ŞEY” yine kadına aittir.

2- Erkeğe takılan ziynet eşyaların “TAMAMI” birden KARİNE olarak (İstisna: Yerel adet) KADINA ait iken ARTIK, KARİNE olarak (İstisna: Yerel adet) sadece “KADINA ÖZGÜ” olanlar KADINA AİT sayılacak ve kadına özgü OLMAYAN ziynet eşyası (Cumhuriyet altını, yarım altın, çeyrek altın, gram altın vb) “artık” ERKEĞE ait olacaktır.

3- Erkeğe takılan şey, eğer kadına özgü olmayan bir şey ise ERKEĞE ait olacağından erkeğe takılan PARALAR, para kadına özgü bir şey olmadığından doğal olarak ERKEĞE ait olacaktır.

4- Erkeğe takılan ziynet eşyaları kadına özgü olsa bile (Bilezik, küpe, gerdanlık vb) erkek eş, bu konuda YEREL ADET OLMADIĞINI iddia ve ispat ederse kadına özgü olanlar da ERKEĞE verilecektir.

5- Erkeğe takılan ziynet eşyasının KADINA ÖZGÜ olup olmadığı konusunda “çekişme çıkarsa” KUYUMCU bilirkişi incelemesi yapılacaktır. Takılan ziynet eşyası hem ERKEK hem KADIN tarafından kullanılan bir şey ise bu şey MÜNHASIRAN KADINA ÖZGÜ olmadığından ERKEĞE ait olacaktır.

6- Sandığa konulanlar “taraflardan birine takılmadığı için” EŞİT OLARAK paylaşılmalıdır.

7- Eşler arasında paylaşım konusunda bir ANLAŞMA varsa paylaşımda “ANLAŞMA KURALLARI” uygulanacaktır.

Not: Bu metin tarafımdan son HUKUK GENEL KURULU incelenmek suretiyle yazılmış bir “SOSYAL MEDYA MAKALESİ” olup “ATIF YAPILARAK” paylaşılması elbette mümkün olup yazdıklarım doğal olarak “KENDİ GÖRÜŞLERİMİ” kapsamaktadır.

(Alıntıdır. Ömer Uğur Gençcan)

Görevli Mahkeme Aile Mahkemesi Değil, Asliye Hukuk Mahkemesidir

Ziynet eşyalarının iadesi davaları bağıştan rücu davası olduğu için görevli mahkeme aile mahkemesi değil, asliye hukuk mahkemesidir. Uygulamada çoğunlukla boşanma ile birlikte açılan sonra ayrılıp aile mahkemesinde devam edip karara bağlanan pek çok dava vardır.

3. Hukuk Dairesi         2016/21296 E.  ,  2018/8658 K.

  • Evlenmeden önce veya sonra eşlerin birbirlerine bağışta bulunmaları geçerlidir. Bu nedenle, hukuken bağış niteliğinde olan ziynet eşyaları, TBK’nun 295. maddesinde belirtilen nedenlerin oluşması durumunda, bağıştan dönülmek suretiyle geri istenebilir. Bu halde, görevli mahkeme aile mahkemesi değil, genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesi olacaktır.
  • Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; tarafların 26.12.2014 tarihinde evlendikleri anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, dava dilekçesinde evlenmeden sonra 27.12.2014 tarihinde nişan merasimi yapıldığı bildirilmiş ise de, yapılan bu işlem nişan olmayıp, takı takma merasimidir.
  • Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın esasının incelenmesi ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
  • SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.09.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
  • afyon ziynet eşyası

Zamanaşımı

Düğün takıları, davanın açıldığı sırada mevcut değilse ve davacı tarafından ziynet eşyasının aynen iadesi mümkün olmadığı için bedeli talep edilmişse, dava açma süresi boşanma davasının kesinleşmesinden başlayarak 10 yıldır (6098 sayılı BK m.146). Çünkü, ziynet eşyasının aynen iadesi talebi zamanaşımı süresine tabi olmayan bir istihkak davası iken, bedelinin ödenmesi talebi 10 yıllık zamanaşımına tabi tazminat davası niteliğindedir.

Yargılama-İspat

Ziynet eşyası davası belirsiz alacak davası olarak açılamaz, kısmi dava olarak açılması gerekmektedir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, şiddet gördüğü için evden kaçması nedeniyle ziynet eşyalarını almadığını, evde kaldığını, davacı kadının ispatlaması gerekir.Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, örneğin ev almak-araba almak için bozdurma gibi olayları erkeğin kanıtlanması halinde erkek almış olduğu ziynet eşyalarını iade etmekten kurtulur.

Afyon avukat büroları arasında bulunan Çankaya&Kurt Hukuk Bürosu afyon ziynet eşyası alanında da hizmet vermektedir. İletişim:

www.instagram.com/afyonavukatckhukuk/

www.facebook.com/cankayakurthukuk

afyon ziynet eşyası